Pandemi Koronayı Nasıl Yeneriz!

Bu hastalıkla nasıl baş edebiliriz? Maske Mesafe Hijyen

Yine güncel bir konu ile birlikte sizlerin karşısındayız. Bu sefer mevzu gerçekten hem çok güncel
hem de çok önemli. Özellikle 60 yaş üstündeki insanlar için hayati tehlikeye sahip olan bir
virüs var karşımızda. Koronavirüs covid-19 Dünyayı kasıp kavurmaya başladı.

Dünyanın sonu geldi kıyamet alametleri bunlar gibi birçok göz korkutucu insan bunalıma sokan söylenti dolaşıyor.

Bunlar doğru mu? bu panik havası bizi nereye götürür? Bugün sizlerle biraz bu konular üzerinde sohbet etmek istedim.
Şu anda yüzden fazla ülkeye etkisine almış bir pandemiden söz ediyoruz .Tabii ki durum ciddi.
Dünya Sağlık Örgütü ve ülkelerin en üst düzey mercileri konu hakkında açıklamalar yapıyor.
Türkiye’de de durum farklı değil .Özellikle yurt dışından gelenler için kırmızı alarm çoktan
verildi bile.

Türkiye’nin bu hastalık konusunda şu ana kadar avantajlı bir pozisyonda olduğu
söyleniyor. Evet görünen vaka yoğun bakımdaki hasta sayısı, test sonucu pozitif çıkan sayı
bakımından gerçekten durum böyle. Bu avantajı nasıl devam ettirebiliriz? krizi en hafif nasıl atlatabiliriz?

Pandemiyi yenmek için elimizde çok önemli bir silahımız var aslında.

Kovid aşısınınhenüz bulunmamış olması hastalık ortaya çıktıktan sonra tedavisi için yeterli protokollerin
ve ilaçların henüz piyasada bulunmaması, çok büyük dezavantaj.

Ancak bu dezavantajların yanı sıra elimizde bulunan bir silahımız var. İletişim kanallarının etkin ve doğru
kullanılması kalıyor.

Bu silahı doğru kullanırsak eğer pandeminin hızını kesip bilim adamlarına,
ilaç firmalarına zaman kazandırabiliriz.  En az hasarla bu olayı atlatabiliriz. 3 aydır başlayan
Bu hastalık sürecinde Türkiye’de maalesef bu iletişim haberleşme silahınızı ilk başlarda
yanlış kullandık.

Hastalık Türkiye’ye geldi dendiği andan itibaren marketlere bir hücum oldu.
Talan demeyelim ama, rafların hızla boşalması belki medyanın da bunu biraz daha abartarak
bizlere yansıtması, acaba biz de bunları alsak mı toplasak mı? Kaç kilo kolonya lazım? 5 şişe
daha alalım makarna alalım, şeker de alalım, unda alalım, komşum almış bende alayım gibi…

Bir panik havası oluştu. Burada işte iletişim silahını kendi kendimizi vurmak için kullanmış
olduk. Tabi bunu zararını gördük. Ne oldu? Piyasalar yükseldi. Döviz fiyatları arttı, maske fiyatları
eldiven fiyatları, makarna fiyatları yükseldi.

Tabii bunun devletin bir tepkisi oldu ve hızlı bir şekilde haksız kazanç elde etmek isteyenler için savaş Açıldı bu baskıyla ceza ile nereye kadar gider?

Bu işi toplum olarak kendi kendimize halletmek zorundayız. Bunun için de medyanın iletişim kanallarını doğru kullanması halkı sevk edici yanlış bilgilendirici kabartıcı yayınlardan kaçınması gerekiyor.

Biz diş hekimleri pandamı sürecinde ne yapıyoruz?

Bizler de teması en aza indirdik. Acil hastalar dışında asla hasta kabul etmiyor. Diş hekimliği de hastalığın bulaşması için tıpkı bir taksiye bindiğinizde veya marketten para alışverişi yaptığınızda olduğu gibi riskli. Bu nedenle sadece şiddetli ağrısı olan, ateşi olan, enfeksiyonu olan, acil hastalar için seyrek randevular verip onların acil tedavilerini gerçekleştiriyoruz.

Hastalık sürecinde gece gündüz çalışan ve canını hiçe sayan bütün sağlık personeline sabır kuvvet başarılar diliyor. Hepimizin adına onlara teşekkür ediyorum pek çoğumuzda hastalık belirtileri yok ateşimiz yok öksürüğünüz yok halsizlik yok ama moral
bozukluğumuz var.

Moralmizi hiç bozmayacağız. Çünkü ne ile karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Onu nasıl yeneceğim bizi de biliyoruz. Peki hastalık belirtisi olmayan bu işin nasıl üstesinden gelecek çok basit sosyal izolasyonla.

Yani çevresindeki insanlarla irtibatı ve en aza indirecek, acil işleri dahil erteleyecek ve pandeminin hızını keseceğiz. Bu nedenle
Sağlık Bakanlığı’nın dediği gibi evde kal güvende kal diyor, hepinize sağlık ve mutluluklar diliyorum.

Hoşça kalın.